Vee 100 !!!

      Tatilin son gününden herkese merhaba! Blog sayfamı dün yeniledim. Renkler, yazı tipleri ve bloglar haricinde başka sayfalara da yer vermek istedim. Bu blog için benimle birlikte emek harcayan Elif’e gerçekten çok teşekkür ediyorum. Okunma sayılarımın, yorumlarımın ve blog yazılarıma ait resimlerimle çok fazla ilgileniyor… Ve yapmak istediğim bir şeyi dün gerçekleştirdim. Anasayfa ve hakkımda yazısının hemen yanında “Şiir” ve “Makyaj” kısmı bulunuyor. Bu kısımlar zamanla artacak. Mesela bu yazıyı hemen paylaştıktan sonra açacağım “Foto” bölümü gibi. Bu bölüm sosyal medya danışmanıma ait olacak. Dijital ortamdaki resimlerin baş ustası! ❤

       Ve işte beklenen sonunda oldu! İlk yazımı yazarken ki heyecanımı hatırlıyorum. Hani mutlu biraz da yapamayacakmışım korkusu. Ancak zamanla başarabileceğime olan inancım artıyor. Hiçbir zaman imkansızlığı kabul etmedim. Blog yazılarımdan en kıymetliler kısmında yer alanlardan biri! Tepecik’ten Dünya’ya Ahmet ULUÇAY… Okunma sayım tam olarak 104! Bu gerçekten gurur verici. İlk yazımın okunma sayılarını hatırlıyorum. 20 oluverecek diye yerimde duramıyordum. Şimdi bir yazım 100e ulaştı! Okuyan sürekli takipçilerim arkadaşlarıma, akrabalarıma ve hiç tanımadığı halde okuyup güzel yorumlarda bulunan o ilk takipçime teşekkür ediyorum… Yazılarımdan birinin okunma sayısının 100e gelmiş olması çok güzel… Üstelik sadece okunma sayım 100 olmadı aynı zamanda profilimin görüntülenme sayısı da tam olarak 112! Herkese tekrar tekrar teşekkür ediyorum… Yazılarımla hoşçakalın…❤

        Yakamoz... Yakamoz aksine Ay olan gecelerde olmaz. Yakamoz bir canlıdır. Bu canlı aynı bir ateş böceğinin denizde yaşaması gibidir. Canlıya dokunulduğunda bir ışık saçar. Bu canlı milimetrik boyutlarda bir canlı.. Bunlardan milyonlarcası bir araya geldiğinde geceleri bir kayık geçerken, veya bir balık sürüsü geçtiğinde bu canlılara çarparak ışık çıkarmalarını sağlar. O yüzden balıkçı sandallarında yüksek bir direk ve bu direğin ucunda oturulacak bir yer vardır. Balıkçılardan biri buraya oturarak ay olmayan geceler, balıkların yakamoz yaparak geçtikleri yolları görüp dümenciyi oraya yönlendirirler. Aslında Yakamoz olağan üstü bir şeydir, Yakamoz olduğunda denizde uzun floresan lambalar yanıyormuş gibi olur. Ama bunun için ay ışığı olmaması gerekir. Ay ışığı (daha baskın olduğu için) gerçek yakamozu göremezsiniz. Bir de yakamozlu ve ay ışıksız gecelerde denize girince pırıl pırıl gümüşe bulanmış gibi olursunuz...☺